İbrahim Dıvarcı Yazdı ; Miryokefalon
![İbrahim Dıvarcı Yazdı ; Miryokefalon](https://konyabulteni.com/wp-content/uploads/2021/09/İbrahim-Dıvarcı-Miryokefalon-850x560.jpg)
Bir bahar sabahıdır muştulanan Anadolu’da.
Anadolu Selçuklu devleti hüküm sürmektedir.
Tarih sahnesinde güçlü hükümdar II. Kılıç Arslan vardır.
Atalarının mirasına sahip çıkar Kılıç Arslan. Başşehir Konya’dan çevreye açılır ve devletin sınırlarını güç geçtikçe genişletir.
Mevlana’dan ödünç alınan benzetmeyle pergelin iğneli ayağını Konya’da tutar, diğer ayağıyla çevre şehirleri adım adım Selçuklu mülküne katar. Aldığı bütün şehirleri imar eder.
Bizans, Selçukluların en önemli destekçisi Nurettin Zengi’nin ölümünü fırsat bilir. Selçuklu’ya saldırmak için yeniden ordular hazırlamaya başlar.
Bizans tahtında I. Manuel Komnenos vardır.
Hedefi, yüz yıl önce, Romen Diyojen’inkiyle aynıdır: Selçuklu’yu Anadolu’dan sürmek…
Bizans ordusu, arkasında Kutsal Roma ve Macar desteğiyle Konya üzerine yürür.
- Kılıç Arslan, Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos’a elçi gönderir ve barış teklif eder. İmparator barış teklifini reddeder. Selçukluyu Anadolu’dan kovmadan geri dönmeyecektir.
Kılıç Arslan’ın ordusu Bizans ordusundan sayıca azdır ama daha hızlıdır. Vur kaç taktiği ile Bizans ordusunu yıpratır.
Nihayat, Konya yakınlarındaki Miryokefalon’da iki ordu karşı karşıya gelir.
Bizans ordusu 70.000, Selçuklu ordusu 50.000 kişidir.
Savaşı Selçuklular kazanır. I. Manuel Komnenos barış istemek zorunda kalır. Yenilgisi yüz yıl önceki Malazgirt yenilgisine benzemektedir.
Bir farkla ki, Manuel Konnenos, Romen Diyojen gibi esir düşmemiştir. Ancak Selçuklu’nun bütün şartlarını kabul etmek zorundadır.
17 Eylül 1177, Selçuklu’nun zaferini ilan ederken, Türklerin Anadolu’dan atılamayacağının herkes tarafından kabul edildiği tarih olur.
Ve o günden sonra bu coğrafyaya Türkiye denmeye başlanır.
Anadolu, Türk’ün ebedî yurdudur artık.