İnsan Sudur
İnsan suya çok benzer. Benzer diyorum, sudur aslında. Şifadır bazen insan. Temizler, aklar ve paklar. Yine aynı insandır ki bazen berrak bazen çamurludur. Söz konusu insan olunca da, çamurun ve berraklığın tanımı tamamen muğlâklaşmaktadır. Söz gelimi, altın ya da elmas çamura düşse de değerini yitirmez. Yine aynı hakkaniyetle en necis olan şey, altınla kaplansa da o şey hâlâ necis olandır.
Dünden bugüne, geçmişten geleceğe doğru hareket eden zamanın ne kadarına hükmettiğimizi bilemiyoruz. Bildiğimiz şey ise, insan olan bizlerin, ne kadar insan olmayı tercih ettiğidir. Yirmi birinci yüzyıldayız, teknoloji çağındayız. Bilgi toplumu da denmektedir dönemimize. Fakat bilmek, kontrol etmek anlamına gelmemektedir. İnsan, güç, ilişkiler, dürtüler ve estetik kaygısı insanın oluşumunda olan şeyler olsa da, hepimiz sözlük anlamını biliyor olsak da size ve kendime tekrar soracağım bu soruyu. İnsan nedir?
İnsan düşünebilen, sevebilen, idrak edebilen, içinden çıktığı kültür ve sanat anlayışıyla perçinlenmiş, sevgi ya da nefret ile büyütülmüş, kibir ve kıskançlık taşıyan, yeri geldiğinde merhametiyle herkesi şaşırtabilen birey olmak isterken bencilleşmiş, kendisi hariç çoğu şeyi kendi çıkarları olmazsa asla düşünmeyen bir varlıktır. Ben insanım, siz insansınız, hepimiz insanız. Belki de doğru soru insan nedir değil, biz nasıl insanlarız olabilirdi. Fakat problem de tam olarak bu zaten.
Nedir, nasıl, neden ve niçin soru kalıplarının anlamları çok değişik kapılara çıkabilmektedir. İnsan nedir, insan nasıldır, neden insan, niçin insan gibi sorular bize uçsuz bucaksız yeni düşünme kapıları açacaktır. Fakat burada değinilmek istenen sözlük anlamını bildiğimiz nedir cevaplarının ardındaki nasılı, niçini ve nedeni hesaba katmıyoruz. Bunu kısaca ama akla yatacak şekilde özetlememiz gerekiyor.
İnsan nedir? iki ayak üzerinde dik bir biçimde dolaşan, aklı ve düşünme yeteneği olan, dille, sözle anlaşan, en gelişmiş canlı. İnsan nasıldır? İnsan, en gelişmiş kendisi ve diğer türleri yok edebilecek kadar acımasız, düşünce ve zekasını sadece kendisi için kullanabilen bir canlıdır. Niçin insan? İletişim kurabildiği ve yaşadığı yeri değiştirebildiği için. Nasıl insan? Arzulanan merhametli ve tertemiz olan insandır.
Bu bağlamda, nedir sorusundan nasıla geçerken aradaki bir sürü insan türlerini, insan düşüncelerini ve insan davranışlarını ele alabiliriz. İnsan böyledir. Kimisi çıkar acımasızca eleştirir, kimisi çıkar ardını hiç düşünmeden insanı över, kimisi insan olmaktan nefret ederken kimisi insan olduğuna sürekli şükreder. İnsan bu, su gibidir demiştim ya, aynen tekrar ediyorum yine. İnsan, şekil alabilen, öğrenebilen ve öğrendiğini içselleştirebilen bir suya benziyor benim için.
Yazar: Mehmet Çakıcı