Atık mı? Artık mı? Seçim sizin

“Atık”

Olumsuz Bir Çağrışım: “Atık” kelimesi, kullanılmaz, değersiz veya işe yaramaz olduğu düşünülen şeyleri çağrıştırır. Bu nedenle sorunun büyüklüğünü vurgulamak için etkileyici bir kelimedir. Çevresel kirlilik ya da global problemleri tanımlarken genellikle üzerinde durduğumuz konu, ‘’Atık ve çevre kirliliği’’dir. İsraf ve sonucunu düşünülmemiş tüketim atık problemini doğuran önemli etmenlerdir. İnsanların atık yönetimi ve geri dönüşümle ilgili harekete geçmesini sağlamak amacıyla “atık” kavramı, eyleme çağrı potansiyeli yüksek bir kavram olduğu için kullanılmaktadır.

Toplumu uyandırmak, çevre kirliliği ve tüketim alışkanlıklarını sorgulamak için “atık” kelimesi önemli bir vurgu olarak kullanılmaktadır.

“Artık”

Yenilikçi ve Yaratıcı Çağrışım: “Artık” kelimesi, bir şeyin kullanılabilir olduğunu, değer taşıdığını ya da yeniden kullanılma potansiyeli bulunduğunu ifade eder. “Artık”, çöpe gitmek yerine yeni bir yaşam kazanabilecek şeyler olarak algılanabilir ve yaratıcı projeler için ilham kaynağı olabileceği mesajını taşır.

Evrimsel ve gelişimi destekleyen bu kavram, sanatta veya yaratıcı dönüşüm projelerinde malzemenin yeniden değerlendirilme potansiyelini açığa çıkaran bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Artık atık meselesini sorgulamaya başlayalım mı? Öncelikle en çok, çabuk ve hızlı tükettiğimiz atık olan, zaman kavramına odaklansak ve acaba ne kadar atık zaman üretiyoruz sorusuyla hem hal olsak, olmaz mı? Atık zaman meselesini gündemimize alalım. Bunun için ilk yapmamız gereken, farkındalık eylemi, geriye dönüp bir günümüzü hangi eylemler için harcadığımızı analiz etmek olabilir. Her gün her ay hatta her yıl için dönüp zamanımızı “ne ile tüketmişiz?”e bakmak gerekir. Bu farkındalık, genel bir kavrayış sağlasa da, ne yazık ki elimizde sadece telafisi olmayan bir zaman atığı ile bizi yüzleştiren bir şok etkisi kalacaktır. Ancak daha derine indiğimizde ve eyleme geçtiğimizde zaman tüketen hırsız eylemlere odaklandığımızda (ki bunlar bazen sosyal medya, bazen boş konuşma, bazen negatif sözler, bazen motivasyon kırıcılar, bazen de” hayatın akışı” tabiriyle kandırıldığımız yük işler olarak karşımıza çıkarlar) bu eylemlere dur deme ve zamanı verimli tüketme adımına geçebilme şansımızı fark edeceğiz.

Sabah bir saat erken uyanmanın ne kadar çok üretim potansiyeli olduğunu, gün içinde kısa fikalar yapmanın üretkenliği ne kadar arttırdığını -Fika nedir? için Podcast: Bilgeyle fika saati dinlenebilir- , yapmamayı tercih etmenin ve diğerleri için bir sorun teşkil etmek uğruna, hayır diyebilmenin gücünü -Herman Melville’nin Katip Bartleby kitabında olduğu gibi- fark ettiğimizde atık zaman üretmeye de bir son verebiliriz.

En iyi versiyonumuza geçmeye ve dönüşmeye ‘’Zaman’’la başlayalım mı?

Atık mı, artık mı? Tercih ve seçim sizin!