Beklenti: Belkide Kırgın Olmamız Gerekiyor

Merhaba sevgili okurlarım bu sefer sizinle birlikte tırmanacağımız merdivenlerde bulunan harflerimiz “B-e-k-l-e-n-t-i” bunları birleştirince “Beklenti” oluyor. Yani sizinle bu sefer “Beklenti” kelimesini aralamaya çalışacağız. O zaman Beklenti nedir? Bir olgunun sonunda olması umulan, gerçekleşmesi beklenen şeydir. Hayattan hepimizin o kadar çok beklentileri var ki… Kimimiz olması kolay şeyleri beklerken, kimimiz de olması bir o kadar zor şeyleri bekler. Ama tek bir ortak noktamız var beklemek!
Olmayan bir şeyi “Daha zamanı var veya demek ki olması hayırlı değilmiş” diye kendimizi hep avuturuz. Ve güzel günün gelmesi için o zamanı bekleriz.
Bu hayatı beklentiler içinde yaşamak anlamlı kılıyor aslında öyle de değil mi? Bir düşünün… Doğuyoruz, yürümeye, konuşmaya başlıyor ve daha sonra okula gitmek için günler sayıyoruz. Daha sonra iyi bir lise kazanmak için ve daha sonra iyi bir üniversite kazanmak için günler sayıyoruz. Bunlar bizim beklentilerimiz için zamana bıraktığımız bekleme zamanlarımız. Çünkü sonunda bir amacımız var iyi bir meslek edinmek ve rahat bir yaşam değil mi?
Bunlar olurken zaman o kadar çabuk akıp gidiyor ve bir bakmışız ömrümüzün yarısından fazlası bir yarış uğruna çekmiş gitmiş. Tabi bu zaman aralığında psikolojik olarak kendimizi yıpratma mevzularını saymıyorum. Şuan bunları yazarken söylemek istediğim o kadar çok şey var ki fakat bazen susmak ve kelimelere değinmemek gerekiyor….
Öyle bir çağ da yaşıyoruz ki bazılarımızın beklentilerini gerçekleştirmesi için sadece toprağa tohum ekmesi yeterli iken bazılarımız için o tohumu defalarca sulaması, çiçek açtırması, o çiçeğin solmaması için uğraşması ve sonunda taptaze olgun bir meyve yetiştirmesi isteniyor. Ama bir şeyi unutuyorlar… her şeye rağmen sabırla o meyveyi yetiştiren bahçıvanın ruhunu öldürmeyi çok güzel başarıyorlar.
Maalesef ki hepimizin bir çok hayali ve beklentisinin ruhu ölüyor. Çünkü hayallerimiz, beklentilerimiz için defalarca toprağa ektiğimiz tohumun çiçekleri üzerine basılarak eziliyor. Buda ruhumuzu öldürüyor.
Hani Sabahattin Ali çok fazla beklenti içinde olmamayı bize şu kelimeleri ile özetliyor ya… “Bu hayatta mutlu olmanın yolu beklentileri düşük tutmaktır. Yoksa kanatlarından vurulmuş kuşa dönersin.” Tam olarakta böyle… Hani bazen birine kırgın olduğumuzda onu anmayız ama aklımız da yine olur ya belkide bu kelimeye kırgın olmamız gerekiyor.
Bu sefer klavyemden bu kelimler döküldü sevgili okurlarım, klavyemden yeni kelimeler döküldüğü bir sonraki yazımda görüşmek üzere..
Yazar : Gül Tekbaş