Hatıram Olsun

 Hatıram Olsun

Hayatta bazı insanlar vardır… gelir, kalbini güzelleştirir. Sesleriyle, gülüşleriyle, bir bakışıyla… İçinde bir şeyleri büyütür, yeşertir. Sonra ansızın da giderler. Sessiz, kimsesiz, arkalarına bile bakmadan. Ama kalbinin bir köşesine işlenmiş o anılar… işte onlar hiç gitmezler.

Bir gün yağmur yağıyor olur… cama vuran damlaları izlerken, bir anda gözlerin dolar. Nedenini bile bilmezsin. Çünkü belki bir zamanlar biriyle bir şemsiyeyi paylaşmışsındır ya da bir yaz yağmurunda beraber ıslanmışsındır. Hatırlarsın… Giden insanın ismini bile anmadan, onun hatırası seni sıcacık sarar ya da usulca sarsar.

Cem Adrian “Hatıram Olsun” şarkısını söylerken sesi bir anda titrer ve…
“Bir gün benden gidersen, hatıram olsun.” Der ya tam da öyle işte… İnsanlar gider, ama anılar kalır. Kalbinin tam ortasına çakılı kalır bazı sesler, bazı bakışlar, bazı dokunuşlar… bazen bir sabah kahvesinin kokusunda, bazen eski bir radyodan yükselen şarkıda yakalar seni.

Bir durakta beklerken, bir parkta yürürken, tanıdık bir kahkaha duyarsın… Omzunu dönersin ama kimse yoktur. Çünkü bazı insanlar gerçekten gitmez. Gövdeleri uzaklaşır ama ruhları, hatıraları sana tutunur.

Ben de çok insanı uğurladım. Kimi usulca, kimi gözyaşlarımla, kimi arkamı dönmeden… Ama sonra anladım. Giden gitmişti belki ama kalbimde bir tablo gibi asılı kalmıştı o anılar. Tablolar biraz rengarenk, biraz buruk ama hep kıymetli.

Bazen bir bakışta başlar hikayeler… bazen uzun uzun cümlelerle kurarsın hayalleri… ama ne kadar güçlü olursan ol, bazı vedaları engelleyemezsin. İnsanlar değişir, yollar ayrılır. Ama anılar… o izler… maalesef ömür boyu seninle kalır.

Belki de mesele kim gitti, kim kaldı değil… mesele ne bıraktıklarıydı. Bir tebessüm mü bıraktılar geriye, yoksa bir gözyaşı mı… Bir özlem mi bıraktılar yoksa koca bir huzur mu…
Benim için önemli olan şu:
Her giden bir şey bıraktı. Ve ben onları güzel hatırlamaya karar verdim.
Sessizce fısıldıyorum arkasından:
“Hoşça kal… ama hatıram ol. Bende hep güzel kal.”

Çünkü hayat bana şunu öğretti…
Giden her insan hatıra olur… ama kimisi yara, kimisi dua gibi kalır.

Ve belki de Şeyh Galip’in dediği gibi:

“Hoşça bak zatına, kim zat-ı alisin sen,
Bir cevher-i la’l-i şehvarı dideminsin sen.”

Çünkü her insan bir cevher… kalan da giden de.

 

 

Gül Tekbaş

Konya Bülten

Benzer Haberler