“Hayatın Golü”

 “Hayatın Golü”

Hayatta yediğimiz her gol, adeta birer satırın ekildiği bir kitabın sayfalarında kaybedilen bir oyun gibidir. Bu oyun, bazen rüzgârın ters yönde esmesi gibi tesadüflerle, bazen de kendi ayağımıza dolaştığımız hatalarla sonuçlanır. Her gol, bir öğretiye dönüşür ve yaşamın karmaşıklığını anlamamıza yardımcı olur. Hayatın sahasında attığımız her adım, sanki bir oyunda olduğumuzu hatırlatır bize. Bu oyunun kuralları karmaşık ve bazen beklenmedik bir şekilde gol yemek kaçınılmaz hale gelir. Bu yediğimiz goller, hayatın öğrettikleriyle dolu bir metni oluşturur.

 

İlk başta, sahaya heyecanla çıkarız, umut dolu bakışlarla geleceği düşleriz. Ancak zamanla, karşımıza çıkan zorluklar ve engellerle başa çıkmak zorunda kalırız. İşte o an, hayattan bir gol yediğimiz andır. Beklenmedik bir iş kaybı, bir ilişki sonu, ya da sağlık sorunları gibi her türlü hayat darbesi, insana bir gol gibi gelir.

 

Her gol, aynı zamanda bir öğreti taşır. Hayatın dersleri, genellikle zorlu deneyimler sonucu öğrenilir. Gol yedikçe insan, kendi gücünü daha iyi anlar, hatalarından ders çıkarır ve daha dirençli hale gelir.

 

Her gol, bir hikâye anlatır. Bu hikâye, insanın direncini, azmini ve hatta kırılganlığını ortaya koyar. Hayat oyununun kuralları bazen acımasızdır ve insanın sevdiği bir şeyi kaybetmesiyle öğrenir bu gerçeği. Ama yine de, bu oyunun içinde kalır, çünkü hayatın ta kendisi bir serüvendir ve hiçbir gol, son sayfa olmamalıdır.

 

Her yediğimiz gol, birer harfle yazılmış bir metindeki yeni bir satır gibidir. Bu satırlar, zamanla oluşan bir romanın parçalarıdır. Hayatın karmaşıklığı içinde her bir gol, yeni bir sayfa açar ve insanı daha derin düşünceye sevk eder. Oyunun sonu ne olursa olsun, hayata hep gülebilmeliyiz.

 

 

Konya Bülten

Benzer Haberler