Kültür Varlıkları Korunuyor!
Şehir Sohbetleri tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda Araştırmacı-Yazar Alaaddin Aladağ, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz ile röportaj gerçekleştirdi. Boz, röportajında kültür varlıklarının korunmasında önemli rol oynadıklarına değindi.
Zeynep Boz kimdir. Kısaca hayat hikâyenizden bahsedebilir misiniz?
1982 yılında Ankara’da doğdum. Aslen Sinop’luyum. İlk, orta ve lise eğitimimi TED Ankara Kolejinde tamamladım. Üniversite eğitimimi Ankara Üniversitesi DTCF Prehistorya Anabilim Dalında tamamladım. En büyük şansım güçlü ama tevazu sahibi kadınların ve gücünü desteklemekle gösterecek kadar görgülü erkeklerin olduğu bir ailede büyük bunun yanı sıra öğretmenlerim ve hocalarım oldu. Mezuniyetimi takip eden 4 yıl kadar alanımda iş bulamadım. 2007 yılında Bakanlığın sınavını kazanarak kaçakçılıkla mücadele alanında gelişmiş bir entellüektüel birikim ve çalışma ahlakına sahip bir ekiple çalışmaya başladım. Başka ülkeleri ve yaptıklarını kimi zaman kıskandık. Daha iyisini yapmak istedik ve yaptık. Uluslararası alanda çok gözükmeye başlayınca UNESCO bir yıl için Paris’e oradaki çalışmalara katılmam için davet etti. Suriye ve Irak savaşları sırasında , Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Yaptırımlar Komitesine UNESCO nezdinde temas kişisi olarak atandım. Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkenin, kolluk, savcı ve hakim olmayan bir uzmanı olarak UNESCO tarafından yayınlanan “Avrupa Birliği Hakim, Savcı ve Kolluk Birimleri için Kültür Varlıklarının Yasadışı Ticaretini Önleme Ders Kitabı” nı yazdım. Sekiz dile çevrilmiş olan bu kitaba isteyen UNESCO’nun internet sitesinden ulaşılabilir. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı altında Kaçakçılıkla Mücadele Dairesini, Sayın Bakanımızın talimatıyla kuran kişilerden biri oldum. Halen bu dairede çok kıymetli dostlarımla beraber görev yapıyorum.
Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nın görev ve sorumlulukları nelerdir?
Yurtiçi, yurtdışı, eğitim ve farkındalık olmak üzere 3 şubeden müteşekkil olan başkanlık, ülke içinde meydana gelen olayların adli takibinden, diğer kurumlarla mücadele alanındaki koordinasyonun sağlanmasına, yurtdışında bulunan eserlerin tespit ve iadesine, UNESCO gibi uluslararası kuruluşların gündemlerinin belirlenip kararlarına müdahil olunmasına, en önemlisi de vatandaşımızın kültür varlıklarının korunmasına dair bilinçlendirilmesini hedefler.
Son yıllarda kültür varlıklarının kaçakçılığı konusunda hangi gelişmeler yaşandı?
En önemli farkın eğitim ve farkındalık faaliyetlerimizin artışı olarak görüyorum. Kültür varlıklarımızın öneminin tüm vatandaşlarımız tarafından anlaşılarak korunmasının sağlanması, sahiplenme bilincinin aşılanması ve suç işlenmesinin önlenmesi noktasında, belirlenen hedef kitlelere özel eğitim içerikleri hazırlanmaktadır. Kültür varlıklarımızın korunması, kaçakçılığın ve tahribatın önlenebilmesi konularında halkımızı, çocukları bilinçlendirmek adına 5 adet kamu spotu, 3 adet radyo spotu, “Biri Arkeolog mu Dedi” isimli çocuk hikâye kitabı, “Karagöz Kültürel Miras ve Yüzsüz Deli Hırsız” adlı Karagöz gölge oyunu ile çocuklar ve eğitimcilere yönelik “kulturkoruyuculari.ktb.gov.tr” web sitesi hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ayrıca, kaçak kazılara dikkat çekmek amacıyla afişler hazırlanarak dağıtımı yapılmış ve sosyal medya üzerinden bilgilendirici kartlar yayınlanmıştır.
Bunun yanı sıra kültür varlıklarımızın korunması, kaçakçılığın ve tahribatın önlenebilmesi konularında halkımızı, çocukları bilinçlendirmek adına; gerek Genel Müdürlüğümüz, gerek müze müdürlüklerimiz gerekse de kazı başkanlıklarımız vasıtasıyla köyler ziyaret edilerek bölge halkını bilgilendirme toplantıları yapılmaktadır. Yine paydaşlarımız olan kolluk kuvvetlerine yönelik yapılan eğitimlere de katılım sağlanmaktadır. Özetle; kültür varlıklarımızın ait olduğu topraklarda sürdürülebilir şekilde korunmasını sağlayacak gönüllü ve istekli toplumsal bilincin yaygın şekilde yerleştirilmesi ve bu bilincin kuşaklar arasında aktarımını sağlamayı hedefleyen kalıcı, etkili ve sürdürülebilir nitelikte projelerin hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar kararlılıkla yürütülüyor.
Bununla beraber yurtiçinde başta Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen operasyonların sayısı ve başarısındaki artış, yakalanan yani önlenen kaçak kazı ve kültür varlığı kaçakçılığı olaylarındaki artış, yurtdışından iadesi sağlanan sadece son 20 yılda 12binden fazla eser, uluslarası organizasyonların aldığı kararların ülkemiz lehine bir stratejiyle ele alınması en temel gelişmeler olarak sayılabilir.
Kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen en önemli projeler ve çalışmalar nelerdir?
Kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeleye yönelik ve yasadışı yollarla yurtdışına kaçırılmış eserlerimizin iadesi amacıyla sürdürülen çalışmalar ulusal ve uluslararası farkındalık sağlamayı hedeflerken bu suçla mücadelenin esas ve başat ayağını yurtiçindeki çalışmalarımız oluşturmaktadır diyebiliriz. Bunu sağlamayı hedefleyen projelerin en önemli kısmını ise çocuklara yönelik çalışmalarımız oluşturmaktadır. Zira kültür varlıklarıyla bağ kurmaları, bu suçun nelere mal olacağının taze zihinlerine işlenmesi, geleceğe en büyük yatırımdır. Bu amaçla yapılan çalışmalarımızdan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür:
“Biri Arkeolog mu Dedi?” adlı özel içerikli bir çocuk kitabı hazırlanmıştır. Bu kitapla çocukların; kültür varlığı, arkeolog, arkeoloji, bilimsel kazı gibi terimlerle eğlenceli bir şekilde tanışması, bu kavramlarla birlikte kültür varlıklarının önemi ve kaçakçılığının ülkemize verdiği zararlar ile yurt dışına kaçırılan kültür varlıklarımızın iadesinde yürütülen mücadeleyi anlamaları hedeflenmiştir.
Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi temasını içeren “Karagöz-Kültürel Miras Yüzsüz Deli Hırsız” adlı gölge oyunu hazırlanmıştır. Proje kapsamında kültürel mirasımızın korunmasının önemi vurgularken kaçak kazıların ve kültür varlığı kaçakçılığının suç boyutunu ele alan özel bir oyun metni yazılmıştır.
Çocuklar ve eğitimciler için kulturkoruyuculari.ktb.gov.tr adlı web sitesi hazırlanmıştır. Renkli tasarımlar, animasyon videolar, çeşitli oyunların yer aldığı web sitesi; kültürel miras alanında birçok bilgiye tek çatı altında erişilmesine imkân sağlanmıştır. Web sitesi aynı zamanda eğitimcilerin öğrencilerine pratik olarak bilgi aktarımı yapabileceği anlatım tarzı ve sınıf ortamında rahatlıkla uygulanabilecek aktiviteler içermektedir.
Ankara Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan ve pilot uygulaması Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleştirilen “Kültür Koruyucuları” adlı müze çocuk eğitim programında 9-12 yaş grubu çocukların; kültür varlığı ve ilgili tanımlarla tanışması, geçmişte yaşayan uygarlıklarla bağ kurması, kültür varlıklarının günümüze katkılarını- önemini anlaması ve kültür varlıklarını koruma bilincini kazanmasını hedeflemektedir.
Çocuklara yönelik çalışmaların yanı sıra önem verdiğimiz bir diğer proje ise kültür varlıklarının korunmasının önemi, kaçak kazıların kültür varlıklarına verdiği zararın boyutu ve bir suç olan bu eylemin masum bir suç olmadığı konularında halkın bilgilendirilmesini sağlayan “Köy Sohbetleri” projesidir.
Uluslararası düzeyde hangi kurumlar ve ülkelerle işbirliği yapıyorsunuz?
Başta ABD, İsviçre, İngiltere olmak üzere pek çok ülke ile, UNESCO, INTERPOL, Dünya Gümrük Örgütü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kurumlarla işbirliği yapıyoruz.
Uluslararası işbirliğinin kaçakçılıkla mücadeleye katkıları nelerdir?
Kültür varlığı kaçakçılığı en az iki ülkenin sınırlarına taşan bir suçtur bu sebeple uluslararası işbirliği olmadan bu suçla mücadele etkin olamaz. Bu bağlamda da başta komşularımız olmak üzere pek çok ülkeyle ikili anlaşma imzalayarak kültür varlıklarımızın yasadışı olarak topraklarımızdan çıkışının önne geçilmeye çalışılmaktadır.
Halkın ve genç nesillerin kültür varlıklarının korunması konusunda bilinçlendirilmesi için ne tür çalışmalar yapılıyor?
Kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi konusunda özellikle halk ve muhtarlara yönelik özel içerikler hazırlanarak müzelerimiz aracılığıyla halk ve muhtarlara yönelik eğitim çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Kültür varlıklarının korunmasının önemi, kaçak kazıların kültür varlıklarına verdiği zararın boyutunun anlatıldığı, bu suçun masum bir suç olmadığı mesajının verildiği “Köy Sohbetleri” projemiz ile kaçak kazıların yoğunlaştığı alanlarda yaşayan halkla bir araya gelinmektedir. Özellikle genç kesimi hedefleyen kültür varlıklarımızın korunması ve kaçakçılığın önlenmesine yönelik olarak farkındalığı artırmak amacıyla yurt dışında bulunan bir eserimizin iade sürecini ve bu süreçte neler yaşandığını anlatan “Artemis’in Yolculuğu” adlı çizgi roman kamuoyuna sunulmuştur. Çizgi romanın Türkçe ve İngilizce versiyonlarına e-kitap olarak https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-347900/cizgi-roman.html web adresi üzerinden ulaşılabilmektedir.
Kültür varlıklarının korunması ve kaçakçılıkla mücadele konusunda toplumun rolü nedir?
Toplumun rolü sahiplenmek, tolerans göstermek, bu varlıkların bu ülkenin bilimi ve aydınlığı olduğunu anlayıp hem bir ulusal vazife gibi hem de kendisine ait hissederek korumasıdır.
Mevcut yasal düzenlemeler kültür varlıklarının korunması için yeterli mi? Geliştirilmesi gereken alanlar var mı. Kaçakçılıkla mücadelede karşılaşılan en büyük hukuki zorluklar nelerdir?
Ülkemizde Devlet malı niteliğinde olan korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları, Anayasamızın verdiği görevle Devlet eliyle ve kanunlarla korunurlar. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu konudaki temel yasadır. Korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarıyla ilgili tanımlar, gerçek ve tüzel kişiliklerin hak ve ödevleri, kurumlarca yapılması gereken iş ve işlemler bu kanunla belirlenmiş, çeşitli koruma tedbirleri öngörülmüştür. Kültür ve tabiat varlıklarının korunması adına yapılan düzenleme ve yükümlülüklere riayet edilmemesi durumunda uygulanacak idari ve cezai yaptırımlar da yine aynı kanunla belirlenmiştir.
Kültür varlıklarımızın korunması, kaçakçılığının ve tahribatın önlenebilmesi için alınacak en önemli tedbirlerden biri ve aslında ilk akla gelen 2863 Sayılı Kanun’a muhalefet edenlere verilecek cezai miktarların arttırılmasıdır. Halihazırda kanunun 67., 68., 70 ve 74.’üncü maddelerinde cezai düzenlemeler bulunmaktadır.
Mevzuatın güncel tutulması ve caydırıcılığın sağlanması açısından ceza miktarlarının artırılması konusunda çalışmalar sürmektedir. Buna ek olarak, internet üzerinden kültür varlıklarına karşı işlenen suçları da kapsayan bazı değişiklikler gündemimizdedir.
Mevcut cezalara örnek verilmesi gerekirse; korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının yasa dışı olarak alınıp-satılması, verilmesi, kabul edilmesi suçunun cezası, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasıdır.
Kültür varlığı bulmak amacıyla, kaçak kazı veya sondaj yapan kişiler içinse, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası vardır. Bu eylemin yurt dışına kültür varlığı kaçırma amacıyla yapılması halinde verilecek ceza iki katına kadar artırılır.
Kültür varlıklarının ülke içinde kalmasını teminen, yurt içinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının, geçici sergiler dışında yurt dışına çıkarılması yasaktır. Buna aykırı hareket edenler, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı olarak önümüzdeki dönemde hangi projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Var gücümüzle çalışmaya devam etmeyi planlıyoruz.
Uzun vadede kültür varlıklarının korunması ve kaçakçılıkla mücadelede nasıl bir başarı hedefliyorsunuz. Şu ana kadar kaçakçılıkla mücadelede elde ettiğiniz en büyük başarılar nelerdir?
Topluma kültürel mirasın bir rant alanı değil yaşamımızın ortak bir değeri olduğunu kabul ettirmeyi hedefliyoruz. Bunu anlayanın zaten terörün finansmanı için bile kullanıldığını bile bile kaçakçılık yapmayacağını düşünüyoruz. Başarılarımız ise Bakanlığımızca arttırılan güvenlik önlemleri, eğitim çalışmaları ve yurtdışından iadesi sağlanan binlerce kültür varlığımız olarak sayılabilir.
Başarıyla geri kazandırılan kültür varlıkları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Son 20 yılda 12.000’den fazla eserin iadesi sağlandı, bunların hepsi ayrı ayrı çok kıymetli. Anadolu’nun ilk çağlarından Osmanlı Dönemine kadar sayısız bilgi ve değeri barındıran sikkelerden, heykellere, lahitlerden, el yazmalarına kadar birçok farklı kültür varlığımızı mümkün olduğunca müzelerimizde ziyaretçileriyle ve bilim dünyasıyla buluşturuyoruz. Özellikle son yıllarda ABD’den iadeleri sağlanan Burdur İli sınırlarında bulunan Boubon Antik Kenti kökenli nadir bronz imparator heykelleri Anadolu’nun Roma dönemi için oldukça seçkin bir koleksiyon oluşturuyor. Bununla birlikte Perge Antik Kenti’nden kaçak kazılarla elde edilen heykeller ve lahitler yine yurtdışında yakalanarak ülkemize getirildi ve Antalya Arkeoloji Müzemizde sergileniyor. Christie’s Müzayede Evinde satışı durdurularak ülkemize getirilen Mustafa Dede imzalı 16. Yüzyılın başında yazılmış Kur’an-ı Kerim İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzemizde sergilenmekte. İngiltere, İsviçre, Macaristan, Hırvatistan gibi ülkelerden getirdiğimiz Hatti ve Urartu Medeniyetlerine ait eserlerin yanı sıra Anadolu’nun Kalkolitik Çağından Selçuklu Dönemine kadar tarihlenen zengin bir eser grubu da yine Anadolu Medeniyetleri Müzemizde görülebilir.
Bu görevde yaşadığınız en unutulmaz anı veya olay nedir?
Halil Ethem Bey tarafından başlatılan girişimlerle, 98 yıl süren çabalardan sonra ülkemize iadesi sağlanan Boğazköy Sfenksinin iadesine şahit olmak.
Bir çocuğun bir yurt gezimiz sırasında bana sarılarak kaçakçılara olan kızgınlığından ağlaması.
Kişisel olarak bu alandaki çalışmalarınıza sizi motive eden nedir?
Devletin memuru olmak ve bir yanlışlığı düzeltmek için bu ülkenin hakkı için çalışmak.
Konya’da kaçakçılıktan kurtarılan ve geri kazanılan önemli kültürel varlıklar var mı? Varsa, bu eserler hakkında bilgi verebilir misiniz?
- 1999 yılında Danimarka’dan iadesi sağlanan Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camii giriş kapısı panoları,
- 2015 yılında ABD’den iadesi sağlanan Konya Yusuf Ağa Kütüphanesi’nden çalınan el yazmaları,
- 2017 yılında İngiltere’den iadesi sağlanan Yusuf Ağa Yazma Eser Kütüphanesi’nden çalınan el yazması,
- 2021 yılında Hollanda’dan iadesi sağlanan Anadolu Selçuklu Devleti dönemine ait yapılarda 11.yy. sonlarından 13.yy. başlarına kadar görülebilen ve benzer örneklerine Konya’daki arkeolojik kazılarda rastlandığı bilinen çini pano,
- 2023 yılında ABD’den iadesi sağlanan eserler arasında ise Ö. 6 bine tarihlenen Konya Çatalhöyük kökenli ana tanrıça heykelciği bulunmaktadır.
Konya’da kültürel mirasın korunması için özel olarak geliştirilmiş stratejiler var mı?
Konya İli sınırları içerisinde Bakanlığımıza bağlı müzelerimiz vasıtasıyla alanda kendimizi gösteriyoruz. Özellikle kültür varlıklarımızın korunmasına ilişkin olarak eğitim ve farkındalığı arttırma çalışmaları yapıyoruz bu faaliyetlerin duyurulmasında, organizasyonunda yerel idareler bize destek veriyor.
Bunun yanında kaçak kazıların ve kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesinde Jandarma ve Emniyet birimleri ile çok yakın iş birliği içerisinde tek bir ekip gibi hareket edilmekte. Bu koordinasyon Konya’da kültür varlıklarımıza karşı işlenen suçlara yönelik bir caydırıcılık ortaya koyduğunu değerlendiriyoruz.
Röportaj: ALAADDİN ALADAĞ
Kaynak: Konya Yeni Gün Gazetesi Şehir Sohbetler