Konya’nın Kayıp Mirası Eflatun Mescidi

Konya’da Bizans döneminde kilise olarak inşa edilen ve daha sonra mescide çevrilen Eflatun Mescidi, 1872 yılında saat kulesi olarak yeniden temizlenebilir, 1921 yılında ise tamamen yıkılmıştır.
Şehrin merkezi, Alâeddin Tepesi’nde yer alan yapı, çeşitli kaynaklarda Amphilokios Kilisesi, Eflatun Rasathanesi ve Saat Kulesi gibi farklı reklamlarla anılmıştır. Yapıdan herhangi bir harcama ulaşmamıştır.
Eflatun Mescidi’ne ait bilinen en eski kaynaklardan biri, 13. yüzyılda gezgini Ebü’l-Hasan Ali b. Ebû Bekir el-Herevî’nin Kitâbü’z-Ziyârât adlı eseridir. Herevî, “Konya şehrinin büyük caminin yanındaki kilisede hakîm Eflatun’un mezarı vardır” diyerek bu yapıya değinmiştir. Ancak burada sözü edilen Eflatun’un, Antik Yunan filozofu Platon ile aynı kişinin olup olmadığı belirsizdir.
Yapıya neden “Eflatun”un verildiği konusunda farklı bölümler bulunmaktadır. Araştırmacı FW Hasluck’a göre bu reklama göre, Amphilokios’un halk arasında kayıtlı bir şekli olabilir. Bir başka görüş ise, Aziz Platon’a ithaf edilmiş olabileceğidir. Bununla birlikte, onun iki ihtimalinin olup olmayacağı kesin bir kanıt mevcut değildir.
Konya ve çevresinde halk arasında halk saldırganlarını yönlendirebilen, gölleri kurutan ya da göl oluşturabilen bir “Eflatun” olarak görüldüğüne inanıldığı belgelenmiştir. Kâtib Çelebi de bu inanıştan bahsederek, “Vilâyet ahalisi, Konya sahrası bir zamanda derya imiş, Eflatun tedbir yapıp bir tarik ile mahveylemiş derler” ifadesini kullanmıştır. Konya ile Sille arası Akmanastır , Selçuklu’ya kabulda Deyr-i Eflatun olarak devam eder, Beyşehir’de ise antik dönemden beri kutsal kabul edilen Eflatun Pınarı bulunmaktadır.
Mescide çevrilen kilisenin inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, VI. yüzyılda ve Bizans döneminde, özellikle Selçukluların Konya’yı fethetmesinden kısa bir süre önce yenilendiği tahmin edilmektedir. Yapının, Bizanslı din adamı Amphilokios için yapıldığı ve onun mezarının içindeki bazı kaynaklarda belirtilmektedir.
1476 tarihli Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtlarında, ciro mescit olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde, Konya Valisi Burdurlu Ahmet Tevfik Paşa tarafından 1872 yılında kubbesinin üzerine bir saat kulesi eklenmiştir. Bu saat kulesine dışarıdan merdivenle ulaşılabiliyor, kulede çalar saatler bulunuyordu. Ayrıca yapıdaki apsisin üzerine Sultan Abdülaziz’in tuğrası ile birlikte bir kitabe eklenmiştir.
Osmanlı’nın son gazozu olan Millî Mücadele yıllarında silah deposu olarak kullanılan mescit, 1921 yılında tamamen yıkılmıştır. Yapının son değiştirilebildiği, apsis bölümlerinin ve genel olarak ulaşamayan kitabenin son mısrasında tarih olarak kaydedildiği belgelenmiştir.
Şehinşâh-ı Cihân Abdü’l-azîz Hân ahd-i adlinde
Döner hep mihver-i bâlâda çarh-ı a’zam-ı devlet
Dönüp tam saate gitmektedir doğru mesâlih hep
Ayâr-ı adl ü temkîni vereli mülke temşiyyet
Bu bâlâ kulede ser çekti işte evc-i âlâya
Bulunca sâye-i lutfunda tâc cevher-i ziynet
Ede müzdâd ömrün her dakika ol şehin Mevlâ
Tanin-endâz-ı dehr oldukça bang-ı saat-i kudret
Bu bünyâd-ı behinin tecdidine (Hâlet) dedim târîh
Rasadgâh-ı Felâtun’ken yapıldı kule-i saat
1289/1872
Haber : Alaaddin Aladağ